UZAK DOĞU SPORLARI TAEKWONDO-KİCK BOKS-MUAY THAİ-BOKS-ALPAGU-YAKIN SAVUNMA-STEP AEROBİK-KONDİSYON MERKEZİ
Üzeyir KURT
Lider Gençlik ve Spor Kulübü

ÇOCUK VE SPOR


 

ÇOCUK VE SPOR

Bildiğiniz gibi çağımız sanayi toplumunun getirdiği özellikler neden ile hepimiz sedanter (oturarak vakit geçiren) bir yaşam biçimine yönlenmekteyiz. Bu yönelimin bir sonucu olarak aşırı kilo alımı (obezite-aşırı şimanlık) ve onun beraberinde getirdiği sağlık sorunları gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de hızla artmaktadır. Çocukluk döneminde fiziksel aktif olan bireylerde bu sorunla karşılaşma oranı/olasılığı aktif olmayanlardan ciddi hatta yok denecek kadar azdır. Dolayısı ile bu sorunun nedenini ve çözümünü çocukluk dönemi alışkanlıklarında aramak gerekir. Günümüz elektronik ve otomobil çağı ilerleyen bir şekilde çocukların ve biz erişkinlerin egzersiz alışkanlığında gözle görülür bir düşüşe neden olmaktadır.
 
Günümüzde çocukların fiziksel aktivite düzeyindeki düşüş ne durumdadır? 
İngiltere'de 2000'li yıllarda okula yürüyerek kendi başına giden 7-9 yaş çocukların oranı 20-30 yıl öncesi ile karşılaştırıldığında % 70-85'den %7-15'lere düşmüştür. 11-12 yaş için ise bu değer % 90'dan % 40'ın altında değerlere gerilemiştir. Yine aynı dönem için evden okula araba ile gitme oranı ise 5 katı artmıştır. 2000'li yıllarda İngiltere'de yürüyerek okula giden çocuk sayısı % 15-20'lerden daha azdır. Bununla birlikte son 10 yıllık dönemde İngiltere'de çocuk oyuncakları ve oyun materyalerinin satışında % 50'nin üstünde artışa karşın ev dışında kullanılabilecek oyuncak vb. materyallerin satışında ise % 25'lik bir düşüş gözlemlenmiştir. Aynı dönemde elektronik oyunların satışında ise % 100'ün üzerinde bir artış tespit edilmiştir. Ülkemiz ile ilgili sağlıklı verilere ulaşmak zor olmakla birlikte İngiltere örneğinin bir benzeri ülkemiz için de geçerlidir.
Çocuklarda fiziksel aktivite düzeyindeki düşüş kız-erkek çocuk farkı göstermekte midir? 
Değişik ülke çocukları üzerinde yapılan çalışmalar okul dışında erkek çocukların kızlardan daha fazla ağır aktivitelere katıldığına işaret etmektedir. Benzer bir şekilde yaşla ilişkisiz olarak erkek çocukların aktivite sayısı ve sıklığı olarak da kızlardan daha yüksek değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Hafta sonu aktiviteleri olarak da erkekler kızlardan daha aktiftir. Sonuç olarak bilimsel veriler yaşla ilişkili olarak fiziksel aktivitedeki düşüşün kızlarda daha dramatik olduğunu işaret etmektedir.
Okulda çocuklar ne kadar aktiftir?
Hollanda'da yapılan bir çalışmada 5-11 yaşlarındaki çocukların okulda teneffüs, öğle tatili, beden eğitimi derslerindeki aktivite düzeyleri açısından kız-erkek farklılığı göstermediği ve çocukların bahsedilen zaman diliminin %30'luk bir bölümünde orta düzeyde aktivitelere katıldıkları tespit edilmiştir. Aynı çalışmada sınıf derslerinde çocukların fiziksel olarak aktif olmadıkları ifade edilmiştir.

Kısaca özetlemek gerekirse genel olarak erkek çocuklar kız çocuklardan daha aktiflerdir ve bu farklılık okul çağı çocuklarında sıklıkla okul dışı dönemlerdeki aktivite farklılığın bir sonucudur.
Sedanter yaşam tipindeki (oturarak vakit geçirme) bu artış ne anlama gelmektedir? 
Öncelikli olarak ileri ki yıllarda ciddi sağlık sorunları ile baş başa kalacağız demektir. Amerika Birleşik Devletleri'nde okul dönemi çocuklarında son 30 yıllık dönem için (özellikle son 10 yıl) aşırı kilolu çocuk sayısı 2 katına çıkmıştır. 1970'li yıllarla karşılaştırıldığında 2000'li yıllarda ABD'de çocukluk dönemi obezitesin de %60'lık bir artış buna güzel bir örnek teşkil etmektedir. Obez (aşırı kilolu) çocukların %80'nin yaşamlarının ileriki dönemlerinde erişkin obez olduğu gerçeği bu sorunun boyutlarını daha ciddi hale getirmektedir. Sedanter yaşam biçimindeki artışın diğer boyutu ise ekonomiktir. Bu sorun veya ortaya çıkaracağı tablo kısıtlı ekonomik kaynaklara sahip olan ülkemizin kaynaklarının önemli bir kısmını ileriki yıllarda bu konuya ayırmasına neden olacaktır. 2000'li yıllar için erişkin Amerikalıların %35'nin obez olduğu ve bu bireylerin yeme amaçlı harcamalarının yaklaşık 50 milyar dolar olması dışında Amerikan kuruluşlarının bu bireylerin sağlık vb. sorunları için yıllık yaklaşık 100 milyar dolar ek bir harcama yapması bizleri bekleyen soruna çarpıcı bir örnektir.

Bu sorunun en basit çözümü ise çocuklarımızın yeme alışkanlığını sağlıklı bir biçime kaydırmak ve onları fiziksel aktiviteye yönlendirmektir. Ebeveynlerin fiziksel aktif yaşam biçimleri çocuklarına yol gösterici/yönlendirici ve heveslendirici bir örnek olacaktır. 

Çocuklarımızın fiziksel aktiviteye katılımlarının onlara sağlayacağı faydalar nelerdir? 
Öncelikle daha sağlıklı ve zinde olacaklardır. Büyüme ve gelişmeleri pozitif etkilenecektir. Vücutlarının hareket kabiliyetini daha iyi anlayıp geliştirme olanağına sahip olacaklardır. Vücut hareketlerini daha iyi kontrol edebileceklerdir. İleri ki yaşlarına taşıyabilecekleri aktif bir yaşam stiline sahip olacaklardır. Yaratıcı doğal yeteneklerini geliştirme şansları olacaktır. Entellektüel ve sosyal gelişim olarak önemli pozitif adımlar atacaklardır. Yaşam şartlarının, çevreninin getirdiği gerginlik, stres, depresyon, saldırganlık ve huzursuzlukla daha kolay baş edeceklerdir. Kendine güven, kendini daha iyi hissetme, bir konuya yoğunlaşma (konsantrasyon), hoşgörü (tolerans), iletişim, kişisel farklılıklara saygı duyma, kendini tanıma, sebat etme gibi birçok özellikleri pozitif anlamda gelişecektir.
Fiziksel aktiviteye katılımın sakıncaları var mıdır?
Fiziksel aktiviteye katılım birçok getirisi yanında yapılacak yanlış uygulamaların (aşırı, zamansız yüklenmeler) bir sonucu olarak özellikle hızlı büyümenin olduğu dönemlerde çocuklarda yaralanma riskini artırabilir. Kemik gelişiminin devam ettiği dönemlerde jimnastik, bale, dans gibi ağır yüklemelerin yapıldığı aktivitelere katılan sporcu kızlarda eğer beraberinde yeme ve hormonal sorunlar var ise bayan sporcu üçlüsü (yeme bozukluğu, adet görmeme, osteoporoz) diye isimlendirilen bir hastalıkla da karşılaşılabilir. Sporcu kızlarda görülecek bir diğer sorun ise gecikmiş menarş (ilk adet) ve gecikmiş ergenlik (puberta) dir.
Çocukluk yaşlarında fiziksel aktivitelere katılımın getirdiği faydalar/edinimler ileri ki yaşlarda devamlılık gösterir mi?
Bilimsel çalışmaların verileri bu edinimin devamlılığına işaret etmektedir. Örneğin 50'li yaşlardaki emekli bale dansçılarının kemik kitle yoğunluğundaki yaşıtlarından daha yüksek olan değerlerinin o anki aktivite düzeyleri ile ilişkisi olmadığı bunun çocukluk yaşlarında yapılan egzersizlere bağlı olduğu tespit edilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde Harvard Koleji'ne devam eden öğrenciler üzerinde yapılan bir çalışmada ise çocukluk yaşlarında fiziksel aktivitelere katılanlarda koroner kalp hastalığına yakalanma oranı katılmayanlardan belirgin düşük olduğu gözlemlenmiştir. Diğer bir çalışmanın sonuçları ışığında ise genç erişkin dönemde depresyon, intihar, ilaç, alkol, sigara ve marihuana kullanım oranının egzersize katılımın kazandırdığı kişilik özelliklerinden dolayı spor yapmış gençlerde daha düşük olduğu ifade edilmiştir.

Çocukluk döneminde edinilen egzersiz alışkanlığı erişkin dönemde devam eder mi?
Bu sorunun yanıtını da bilimsel çalışma verileri ile vermek daha çarpıcı olacaktır. Hollanda'nın Amsterdam şehrinde 13-27 yaşlarında 233 kişilik denek grubunda yapılan bir çalışmada çalışmaya katılan deneklerden 180 (%77'si) kişinin cinsiyet farklılığı göstermeksizin 15 yıl sonra aktivitelerine devam ettikleri gözlemlenmiştir. Diğer uzun dönem takipli bir çalışmada ise denek grubunun %30'nun halen aktif olduğu ve aktivite düzeylerinin orta düzeyde oldukları ifade edilmiştir. Sonuç olarak bilimsel çalışmaların verileri farklılık göstermekle birlikte çocukluk döneminde egzersiz alışkanlığı edinen bireylerin büyük bir çoğunluğunun bu alışkanlıklarını ilerleyen yıllarda devam ettirdiğine işaret etmektedir.
Standart bir fiziksel aktivite programı bütün çocuklara uygulanabilir mi?
Benzer/aynı yaştaki çocuklar fiziksel yetenek ve olgunluk olarak çok farklı özelliklere sahiptirler. Bundan dolayı programı uygulayacak olanın değişik öğrenme yöntemlerini geniş bir algılama zamanı içinde gruba sunması gerekmektedir. Ayrıca çocukların öğrenme stillerindeki farklılıklardan dolayı her bir aktiviteyi farklı derslerde sunmak idealdir. Programlar uygulanırken çocuğa nasıl doğru ve etkili karar verebileceğini öğrenme olanağı da sunulmalıdır. Eğiticilerin diğer bir görevi de çocuğa yeni şeyler keşfetme ve kendini özgürce yönlendirme konusunda yardımcı olmaktır. Bu programlar uygulanırken çocuğun sahip olduğu fiziksel potansiyeli keşfetme olanağı da sunulmalıdır.
Erken çocukluk dönemi aktiviteleri (5-7 yaş)
Fiziksel gelişim ve büyüme için; 
Koşma, tırmanma, yüzme (sık aralıkla dinlenimli), okulda teneffüs vb. aralarda bütün vücut hareketini içine alan aktiviteler. Postural anamoli tespiti ve düzeltmeye dönük çalışmalar. 
Motor yeteneklerin gelişimi için
Değişik büyüklükte toplarla yapılan kısa mesafe ve düşük hızda atma, yakalama, ayakla vurma vb. çalışmalar. Denge ve çabukluk çalışmaları. Folk, ritmik vb. dans aktiviteleri. 
Kavrama (idrak) ile ilgili gelişimi için;
Basit kuralları olan oyunlar, şarkı söyleme oyunları, yaratıcı danslar, keşfedici, araştırıcı aktiviteler 
Kişisel ve sosyal gelişimi için;
Bu yaş döneminde çocuklar sıklıkla bireyseldir. Dolayısı ile bireysel aktivitelere ağırlık verilmelidir. Tırmanma vb. aktivitelerle yeteneklerini diğer çocuklarla karşılaştırarak test etme olanağı verilmeli. Hareketlerinden övgü ile söz edilmeli, paylaşma, kazanma ve kaybetmenin güzelliği öğretilmeli.
Orta çocukluk dönemi aktiviteleri (8-9 yaş)
Fiziksel gelişim ve büyüme için;
Koşma, tırmanma vb. günlük aktivitelere, postural gelişime dönük hareketlere devam edilmeli (özellikle erken gelişim gösteren kız çocuklarında). Esneklik çalışmaları eklenmeli. 
Motor yeteneklerin gelişimi için;
Temel spor yeteneklerini ortaya koyan çalışmalar. Değişik büyüklükte materyallerle karmaşık denge ve çabukluk çalışmaları. Kompleks hareketler içeren folk ve ritmik dans aktiviteleri. 
Kavrama (idrak) ile ilgili gelişimi için;
Dikkat ve el birliği ile yapılan karmaşık aktiviteler. Hareket serilerini ve oyunu kendilerinin uydurduğu aktiviteler. 
Kişisel ve sosyal gelişimi için;
Hep birlikte yapacakları mücadeleci top vb. oyunlar. Takım, lider gibi değişik sosyal grup seçimi yapılmalı. Tek bir çocuk yaptığında bütün grup cezalandırılmamalı. Disiplin ve ceza sistemi üzerinde durulmalı. Kişisel disipline önem verilmeli
Geç çocukluk dönemi (10-12 yaş)
Fiziksel gelişim ve büyüme için;
Güç ve enerji gerektiren aktivitelere, postural gelişime dönük egzersizlere devam edilmeli (özellikle erken gelişim gösteren kız çocuklarında). Esneklik çalışmaları sürdürülmeli. 
Motor yeteneklerin gelişimi için;
Kişisel ve takım sporlarında yarışma tarzı organizasyonlar (kız -erkek ayrı). Yetenek ve ilgilerine paralel karmaşık hareketler içeren aktiviteler. Yoğun atma, tutma vb. spora özgü tekrarlar. Sosyal yönü kuvvetli folk ve dans aktiviteleri. 
Kavrama (idrak) ile ilgili gelişimi için;
Dikkat ve el birliği ile yapılan karmaşık, takım stratejileri içeren kuralları ve teknikleri öğrenmeye dönük aktiviteler. Oyun ve öğretilerde tartışmaya açık olmak. 
Kişisel ve sosyal gelişimi için;
Her çocuğa lider olma şansı tanınmalı. Oyunlar sırasında gerginlikler normal olarak karşılanmalı. Kız-erkek karışık grup aktivitelere önem verilmeli. Kız-erkek fiziksel fark kaynaklı aktivite ile ilgili görünüm anlatılmalı. Liderlik, iletişim, kişisel arkadaşlılar, takım ruhu vb. özellikler aşılanmalı
Okullardaki beden eğitimi dersleri sorunu çözmede yeterli midir?
Ne yazık ki yeterli değildir. Okullardaki beden eğitimi ders saatlerinin ve aktivitelerin yapılacağı olanakların geliştirilmesi gerekmektedir. Otoriteler temel eğitimde haftanın 5 günü her gün 1 ders saatinin beden eğitimine ayrılmasını önermektedir. Ayrıca bu dersler için öncelikli olarak hedeflerin iyi belirlenmesi ve programlarının bu çerçevede düzenlenmesi gerekir.
Çocuğum … aktiviteye katılmak için yeterli fiziksel ve ruhsal olgunlukta mı?
Bu sorunun yanıtını genelleme yaparak vermek doğru değildir. Bireysel değerlendirme yapmak daha idealdir.
Fiziksel aktivitelere katılan çocuğun boyu daha uzun olur mu?
Yaş ve aktivite tipine bağlı olarak fiziksel aktivite çocuğun kemik kitlesinde orta düzeyde bir artışa neden olabilir. Kemik gelişimi öncelikle genetik ve hormonal faktörlerle ilişkilidir. Bilimsel olarak kemik uzunluğunun fiziksel aktivite ile gelişeceğini iddia etmek zordur.
Çocuklara ağırlık çalışması yaptırılabilir mi?
Çocukluk döneminde sportif aktivitelere katılımın başarıdaki önemine karşın zamansız yapılan aşırı yüklenmeler sıklıkla değişik sağlık sorunları neden olmakta ve çocukların erken dönemde sporu bırakmaları ile sonuçlanmaktadır. Çocukların erişkinlerden farklı yapısal özelliklere sahip oldukları gerçeğinden hareketle çocuklara yapılacak sportif antrenman uygulamalarının da erişkinlerden farklı olması gerektiği unutulmamalıdır. Çocuklarda ağırlık çalışması veya diğer bir anlamda kuvvet çalışması eğer prensiplerine uyulursa yapılmasında sakınca olmayan bir konudur ve kuvvette anlamlı gelişmeler elde edilir. Hatta eklemleri kasları daha kuvvetli olan çocuk bir kısım zorlanmalara karşı daha az riskli olacaktır. Fakat çocuklarda ağırlık çalışması yaparken olası yaralanma vb. riski azaltmak için titizlikle uyulması gereken kurallar vardır. Her yaşın gerektirdiği çalışma biçimi farklılıklar göstermektedir. Çocuklardan yaşamının iler ki dönemlerinde başarı beklediğimiz gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dolayısı ile antrenman programı düzenlerken birincil hedefin çocukların sağlığını korumak ve büyüme-gelişmesini olumsuz etkilememek olduğu unutulmamalıdır.
 
 
Çocuklarda uygulanacak kuvvet çalışmasında dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
MALZEME İLE İLGİLİ
Kullanılan aletler vücut ve ekstremite (kol, bacak ..) uzunluklarına uygun olmalıdır. Serbest ağırlıklar (dambıl, bar vb.) yerine sabit (kablo, zincir vb. düzenekli) ağırlık aletleri kullanılmalıdır. Kullanılan malzemelerin güvenliği iyi olmalı ve sık sık kontrol edilmelidir. Çalışılan alan geniş, iyi aydınlatılmış ve de havalandırması iyi olmalı ve kalabalık olmamalıdır. Çalışmalar kesinlikle çalıştırıcı gözetiminde yapılmalıdır.
PROGRAMLA İLGİLİ 
Çalışmadan önce iyi bir fiziksel muayeneden geçirilmelidir. Çocuk antrenörün uyarıları ve konulan kurallara uyacak oranda psikolojik gelişimini tamamlamış olmalıdır. Çalışmalar yaş grubunun özel problemleri ve kuvvet antrenmanlarının özellikleri konusunda bilgili eleman kontrolünde yapılmalıdır. Kuvvet antrenmanı bir antrenman programının motor yetenekleri geliştirmek için uygulanan bölümü olmalıdır (yani sadece kuvvet antrenmanı değil). Çalışma öncesi ısınma ve çalışmayı takiben germe egzersizlerine dikkat edilmelidir. Dinamik kasılmaları (kasın boyunun kısaldığı) içermelidir. Hareketler bütün eklem açıklığı boyunca yapılmalıdır. Yarışma yasaklanmalı ve maksimal yükler kaldırılmamalıdır.
Çocukları sportif aktivitelere katılan ebeveynlere çocuklarına yaklaşım konusunda neler önerilebilir?
Amerikan Spor Hekimliği (Physician and Sportsmedicine 16: 14, 1998) bu konudaki görüşünü şu şekilde ifade etmiştir.
  • Çocuğunuz kazansa da, kaybetse de onu sevdiğinizi bildiğinden emin olun.
  • Çocuğunuzun fiziksel yetenekleri konusunda gerçekçi olun.
  • Çocuğunuzun kendisine gerçekçi hedefler belirlemesine yardımcı olun.
  • Hedefin kazanmak değil fiziksel kapasite ve yetenekleri geliştirmek olduğunu vurgulayın ve gelişmiş yetenekleri güçlendirin.
  • Geçmişteki sportif başarılarınızı çocuğunuza anımsatmayın.
  • Antrenman ve yarışmalarda çocuğunuza güvenilir, riski azaltılmış bir ortam sağlayın (uygun antrenman yöntemi ve malzeme).
  • Oyun ve yarışmalarda duygularınızı kontrol edin diğer oyuncu, antrenör/çalıştırıcı ve görevlilere bağırmayın.
  • Takımın diğer üyeleri ve çocuğunuz için amigoluk yapın.
  • Çocuğunuzun antrenörüne/çalıştırıcısına saygı duyun ve gösterin. Onunla iletişim halinde olun. Eğer uygulamaları ile ilgili katılmadığınız noktalar varsa çocukla değil direkt antrenör/çalıştırıcı ile bunu paylaşın.
  • Spordan zevk alın, kendi hedeflerinizi belirleyin ve çocuğunuza pozitif bir model olun.
 
 
Günümüz toplumunda her geçen gün daha fazla kişi sedanter (oturarak vakit geçiren) yaşama yönelmektedir. Bu durumun ortaya çıkaracağı sağlık sorunları bilinmektedir. Egzersizin bireyi fiziksel ve psikolojik olarak daha sağlıklı yaptığı bir gerçektir. Erken yaşlarda fiziksel aktivitelere katılım ileri yaşlarda çeşitli hastalıklara yakalanma oranını düşürmekte, daha uzun ve kaliteli bir yaşam şansı sunmaktadır. Buna karşın fiziksel aktivitelere katılımın getireceği olası riskler kontrol edilebilir veya engellenebilir risklerdir. Sedanter yaşamın getireceği olumsuzlukları azaltmak veya ortadan kaldırmak için haftada en az 2-3 gün, 20-30 dakika yaşın gerektirdiği cinsten aktivitelere katılmak idealdir.
 
 
 

ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN SPOR KAYNAKLI YARALANMALAR VE KORUNMA

Son yıllarda artan sayıda ebeveyn çocuklarını boş zamanlarını değerlendirmek, daha sağlıklı olmak, büyüme ve gelişmesine katkı sağlamak, enerjisilerini pozitif bir yöne aktarmak, yaşam boyu sürdürebilecekleri iyi bir alışkanlık edinmelerini sağlamak gibi değişik nedenlerle sportif aktivitelere yönlendirmektedir. Sıklıkla tercih edilen spor dalları ise futbol, basketbol, voleybol, tenis ve yüzme olmaktadır. Bu yönelim çocuklarda düzenli antrenmanı ve yarışmaları rutin haline getirmektedir. Erken yaşlarda artan egzersiz şiddeti de doğal olarak bir kısım sorunları beraberinde getirmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde 2000-2001 yıllarında tespit edilen tahmini 4,3 milyon spor yaralanmasının yaklaşık %40'ı 5-14 yaş grubu çocuk sporculara aittir.1 Çocukları bu yaralanmalardan korumanın en önemli yolu ebeveynleri, antrenörleri, konu ile ilgili kurum ve kişileri bu konuda bilinçlendirmektir.
 
Erken yaşlarda başlayan düzenli antrenmanlar ve yarışmaların uzun dönemde avantajı var mıdır?
Her ne kadar çocuklar doğaları gereği okulda veya sokakta hoplayan, zıplayan aktif bireyler olsalar da erken yaşlarda artan şiddetteki düzenli antrenmanların (haftada 5-6 gün, günde 2-4 saat) büyüme ve gelişmeleri üzerinde negatif etkileri olması kaçınılmazdır. Aşırı yüklenmelere maruz kalan çocuklar sıklıkla erken yaşlarda bu aktivitelerini, yaralanma ve/veya genel isteksizlik/bıkkınlık nedeni ile bırakma eğiliminde olurlar.
Erişkinlerle karşılaştırınca çocuklar daha kolay mı yaralanır? 
Erişkinlerle karşılaştırınca çocukların dokuları daha narindir. Bu durum çocukların yaralanma riskini ve oranını artırmaktadır. Çocuklarda yaralanma oranı erişkinlerden daha yüksek olmasına karşın erişkinler kadar büyük yüklere maruz kalmadıkları için yaralanmaları sıklıkla erişkinler kadar ciddi değildir. Ayrıca çocukların yaralanmış kemikleri ve/veya dokuları erişkinlerden daha hızlı iyileşmektedir.
Çocukların kas-iskelet sistemi erişkinlerden farklı mıdır?
Çocukların kasları, tendonları, bağları erişkinlerle karşılaştırınca oransal olarak daha kuvvetli ve esnektir. Buna karşın kemikleri ve kıkırdakları daha zayıftır.
Çocuklarda görülen yaralanmalar yapılan spor dalı ile ilişkili midir? 
Her dalın kendine özgü yaralanma biçimi ve bölgesi olmakla birlikte en sık yaralanan bölgeler alt ekstremitedir (diz, ayak bileği, ayak). Tek taraf ağırlıklı yapılan spor dallarında çalışmalar (örneğin tenisçi de sağ kol) o tarafın kas, kemik yapısının diğer tarafa oranla aşırı gelişmesine neden olmaktadır. Bu da ilerleyen dönemlerde/yaşlarda o sporcunun vücut üst bölümünde duruş (postür) bozukluğuna (skolyoz gibi) neden olacaktır ki bu da beraberinde bir kısım sorunları (omuz, sırt, bel ağrısı .. gibi) gündeme getirmektedir. Bu olumsuz etkiden kaçınmak için bu tür dallarda her iki tarafı/ekstremiteyi eşit oranda çalıştırmak gerekir.
Çocuklarda hangi tip yaralanmalar daha sık görülür? 
En sık ve en ciddi yaralanmalar kemik ve kıkırdaklarda gözlenmektedir. Yapılan antrenmanlarla hızlı bir şekilde kuvvetlenen kaslar aynı hızda gelişmeyen kemikler üzerinde ciddi strese/baskıya neden olur. Bu da özellikle kemik büyüme noktalarında sıkıntı yaratır. Örneğin dize yapılan ciddi zorlamalar veya yüklenmeler erişkinlerde ön çapraz bağ, yan bağlarda kopmalara neden olurken, benzer zorlanmalar çocuklarda diz ekleminde büyüme kıkırdağında (epifizde) hasarlanmaya yol açmaktadır. Kemik büyüme noktaları (epifizler) geri kalan kemik bölgelerinden daha zayıftır. Adeta ıslak/donmamış harç gibi kırılgandır. Dolayısı ile aşırı yüklenmeler epifizlerde ciddi hasarlanmaya veya kırıklara neden olabilir. Hasarlanan epifizin (büyüme kıkırdağının) vücut tarafından tamiri sırasında o bölgeye kalsiyumun birikir. Bu da büyüme kıkırdağının kapanması anlamına gelir ki büyümesinin durması ile sonuçlanır. Büyüme kıkırdağında meydana gelen bu tür yaralanmaların %10'unda büyüme olumsuz etkilenir. Bu durum ileriki yaşlarda iki taraf arasında (hasarlı-hasarsız bacak) 1-2 cm uzunluk farkına da neden olabilir. Bazen de hasarlanan alanda büyüme bölgesinin kapanmasına karşın hasarsız bölgede büyümenin bir miktar daha devam etmesi kemikte o bölgede açılanmaya (şekil bozukluğuna) neden olabilir.
Çocuklarda kas, tendon/kiriş ve bağlar kemikten daha güçlüdür. Ani, patlayıcı tarzda yapılan kasılmalar veya zorlanmalar ile tendonların kemikte yapıştıkları noktadan (apofizis) parça koparması (kopma kırığı, avülsiyon kırığı) çocuk sporcularda karşılaşılan diğer bir aşırı kullanım/zorlanma sorunudur. Örneğin futbol oynayan çocuklarda leğen kemiğinde birkaç değişik noktada olabilecek bu durum genellikle topa sert bir vurmayı takiben çıkan ani batıcı bir ağrı ile veya ağır şut çalışmalarını takiben günlerce devam eden sinsi bir ağrı ile kendini belli edebilir. Basketbol veya voleybol gibi sıçrama ağırlıklı sporları yapan çocuklarda ise dizin alt bölümündeki kemik boynunda ön bölgede (kirişin yapıştığı bölge) hissedilen ağrı, yine futbol oynayan çocuklarda topuk kısmında (aşil kirişinin yapıştığı bölge) sebat eden ağrı bu tip kırıkları düşündürmelidir. X-ray (röntgen) çekimi ile sıklıkla tanısı koyulan bu tip durumlarda sportif aktivite kesilmeli ve X-ray takibi ile kemikteki iyileşme takip edilmelidir. Günlük ve sportif aktivite ile ağrı kalkana ve kemik iyileşmesi tamamlanana kadar sportif aktiviteye ara verilmelidir. Sıklıkla birkaç aylık bir dönemi takiben aktiviteye geri dönülebilir. Eğer bu sorun ihmal edilirse sporcu fonksiyon/performans kaybı ile birlikte sürekli ağrı çekecektir. Kemikte hissedilen ani, batıcı ağrı, şiş, hassasiyet olduğunda aktivite kesilmeli ve ihmal edilmeden doktora başvurulmalıdır.
Kemiklerde aşırı yüklenmelerin sonucunda ortaya çıkan diğer bir sorun da stres kırıklarıdır. Çocuklarda kemiklerde hissedilen ağrılar, hızlı kemik büyümesine bağlı dönem dönem görülebilecek ve normal kabul edilebilecek ağrılar olabilir. Buna karşın kemikte sebat eden ve egzersizle artan ağrılar sıklıkla kemikteki aşırı yüklenilmenin/zorlanmanın bir işareti olabilir. Bunu anlamanın yolu da doktora başvurup gerekli inceleme ve değerlendirmenin yapılmasını sağlamaktır.
Kıkırdaklarının kan dolaşımı çocuklarda erişkinlerden daha iyi olmakla birlikte zorlanmalara karşı erişkinler kadar dayanıklı/güçlü değildir. Bundan dolayı uzun süreli aşırı yüklenmeler veya zorlanmalarda kıkırdaklar kolaylıkla hasarlanır veya parçalanırlar. Diz eklemi ve diz kapağı kıkırdakları en sık yaralanan yapılardır. Diz ekleminde aşırı zorlanmalar sonucu kıkırdak parçanın kopması artroskopik cerrahi işlem gerektirecek ciddi bir sorundur. Sıklıkla sporcunun spor yaşantısında ciddi kesintilere neden olur. Hatta birçok sporcu çocuk bu yaralanma yüzünden sportif hedeflerinden uzaklaşmak zorunda kalır.
Çocuklarda kas-iskelet sistemi yaralanmaları dışında dikkat edilmesi gereken başka spor kaynaklı sağlık sorunları var mıdır? 
Çocuklarda ısı düzenleme ve uyum mekanizmaları yeterince gelişmediği için ısı stresini erişkinlerden daha çok hisseder ve etkilenirler. Dolayısı ile aşırı sıcak ve nemli ortamlarda yapılan antrenmanlar çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Yaz ayları ile birlikte çocuklarda antrenmanları serin saatlere taşımak, süre ve şiddetini azaltmak gerekir. Susuzluk hissetmeseler de egzersiz sırasında ve sonrasında sıvı almalarına özen gösterilmelidir.
Erken çocukluk yaşlarında kas iskelet sistemi yaralanmaları açısından en az riskli spor dalı hangisidir? 
Erken yaşlarda en sık tercih edilen spor dallarından biri olan yüzme tüm vücut kaslarının ve bütün vücut sistemlerinin çalıştığı çocuklar için ideal bir egzersiz tipidir. Yüzme yatay düzlemde yapıldığı için eklemlere yükün binmediği dolayısı ile eklem, kemik sorunlarının yaşanmadığı buna karşın çalışılan ortam nedeni ile otit (kulak iltihabı), sistit (idrar kesesi iltihabı) gibi enfeksiyonların daha sık görüldüğü bir daldır. Özellikle havuzların hijyenine dikkat edilmesi, aktivite sonrası iyi kurulanma ve bere, kaşkol vb. kıyafetlerle koruyucu önlemler alarak bu sorunları en aza indirmek olasıdır. Yüzücülerde görülen diğer bir sorun ise yüzücü omuzu olarak ifade edilen omuz sıkışma sendromudur. Omuz ağrısı ile karakterize olan bu durumdan korunmak için egzersiz öncesi iyi ısınmak, takiben omuza dönük germe egzersizlerini yeteri kadar yapmak ve özellikle omuza yönelik kuvvet çalışmalarını ihmal etmemek gerekir.
Yaş grupları yarışmaları yaralanmalar açısından sorun teşkil eder mi?
Aynı yaş grubunda yarışan güreş vb. mücadele sporlarını yapan çocukları bekleyen diğer bir sorun ise aynı yaş grubunda yarışmalarına rağmen yarışmacılar arasında ciddi fizik farklılıkların olmasıdır. Örneğin 12 yaşındaki yarışmacılardan biri 12,0 yaşındayken diğeri 12,9 yaşında olabilmektedir. Bazen de yaşları ay olarak aynı olsa da yarışmacılardan birinin genetik olarak erken gelişmiş olması yarışmacılar arasında fiziki olarak ciddi bir dengesizliğe neden olmaktadır. Bu da özellikle vücut temasının olduğu mücadele sporlarında yaralanma riskini fizik gelişimi zayıf olan lehine artırmaktadır. Bu riskten kaçınmak için yaş grupları müsabakalarında birbirine yakın yaş ve benzer fizik özelliklerdeki çocukları yarıştırmak idealdir.
Çocukları spor yaralanmalarından korumak için neler yapılabilir?
Çocuklarda ortaya çıkabilecek yaralanmaları tahmin etmek ve gerekli önlemleri alma şansımız olmakla birlikte çocuk spor yaralanmalarını ortadan tamamen kaldırmak olası değildir. Öncelikle çocuğun şu anki fizik durumu/gelişimi ve o yaşlarda karşılaşılabilecek sorunlar ve büyüklüğü konusunda bilgi sahibi olmak gerekir. Çocukların spor yaptıkları ortamlarla (hava, zemin gibi) ilgili gerekli tedbirler alınmalı ve düzenlemeler yapılmalıdır. Kullandıkları donanımlar (top, raket, kayak gibi malzemelerin ağırlığı, büyüklüğü vb..) fizik yapılarına uygun hale getirilmelidir. Koruyucu malzemeler (tekmelik, kulaklık, kask, dizlik vb.) temin edilmeli ve kullanılmasına özen gösterilmelidir. Oyun kuralları çocuklara uygun hale getirilmelidir. Oyun ve antrenman süreleri, düzeyi (şiddeti) grubun fiziksel kapasitesine ve fizik gelişimlerine uygun hale getirilmelidir. En ufak bir sorun tespit edildiğinde üstüne gitmeyip sorunun nedeni ve çözümü yoluna gidilmelidir. "Fair play" (dürüst oyun) konusu sıklıkla işlenmelidir. Erken yaşta başarı yerine uzun dönem başarı hedef alınmalıdır.
ÇOCUKLARDA ANTRENMAN VE ETKİLERİ ÇOK YÖNLÜDÜR, ERİŞKİNLERDEN CİDDİ FARKLILIKLAR GÖSTERİR.
YAŞAM HARAKETTİR!
TAEKWONDO-KİCK BOKS-MUAY THAİ-ALPAGU-BOKS-YAKIN SAVUNMA-STEP AEROBİK-KONDİSYON MERKEZİ... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol